Suriye Devlet Başkanı Ahmad el-Şaraa, hükümetinin İsrail ile dolaylı görüşmeler yürüttüğünü açıkladı.

Paris’te düzenlediği basın toplantısında konuşan el-Şaraa, “Durumun kontrolden çıkacağı bir noktaya ulaşmamak için arabulucular vasıtasıyla dolaylı müzakereler yapıyoruz” dedi.

El-Şaraa, İsrail’in Suriye içişlerine müdahalesinin durdurulması için İsrail’le temas halinde olan tüm ülkelere çağrıda bulunduklarını belirtti.

HEDEF: 1974 ATEŞKES ANLAŞMASINA GERİ DÖNÜŞ

El-Şaraa’nın açıklamasına göre müzakerelerin temel amacı, İsrail’in BM aracılığıyla imzalanan 1974 tarihli ayrışma anlaşmasına uyması ve bu çerçevede geri çekilmesi.

Bu sınır, İsrail ile işgal altındaki Golan Tepeleri’ni Suriye’den ayırıyor.

İsrail ve Suriye arasında 31 Mayıs 1974 tarihinde imzalanan Ayrılma Anlaşması, halihazırda yürürlükte olan ateşkesin devamını ve karşıt tarafların bir BM Barış Gücü tarafından ayrılmasını öngörüyordu.

Anlaşma özellikle şunları belirtiyor:

“Bu anlaşma bir barış anlaşması değildir. Güvenlik Konseyi’nin 22 Ekim 1973 tarih ve 338 sayılı kararı temelinde adil ve kalıcı bir barışa doğru atılmış bir adımdır.”

İSRAİL ASKERLERİ SURİYE TOPRAKLARINDA

Aralık ayında eski Devlet Başkanı Beşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana, İsrail’in Suriye içinde daha fazla toprak aldığı ve çok sayıda askeri operasyon düzenlediği belirtiliyor.

Başlangıçta geçici olduğu ifade edilen İsrail askeri varlığının, artık süresiz olduğu açıklandı.

İsrail, Suriye’nin güneyinde bir “tampon bölge” ilan ettiğini ve bu hamlenin ülkedeki Dürzi azınlığı koruma amacı taşıdığını savunuyor.

İsrail polisi, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, sınır polisinin ilk kez Suriye topraklarında görev yaptığını duyurdu.

BAE İDDİALARI REDDETTİ

Reuters’ın haberine göre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İsrail ile Suriye arasında güvenlik ve istihbarat odaklı gizli görüşmelere ev sahipliği yapıyor.

Ancak BAE Dışişleri Bakan Yardımcısı Lana Nusseibeh, bu iddiaları kesin bir dille yalanladı.

“BAE’nin Suriye ile İsrail arasındaki gizli görüşmelere aracılık ettiği yönündeki iddialar tamamen asılsızdır” diyen Nusseibeh, ülkesinin böyle bir sürecin parçası olmadığını ifade etti.