6 Şubat depremlerinin
ardından İstanbul
Üniversitesi Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi’nde depreme
dayanıksız yapıları
güçlendirmek amacıyla
başlatılan yerinde dönüşüm
inşa süreci, öğrenciler
için tam bir belirsizlik
ve mağduriyet sürecine
dönüştü. Aradan geçen
2.5 yılı aşkın süreye karşın
inşaatta bir ilerleme
sağlanabilmiş değil.
4. sınıf öğrencisi A.B.,
“Cerrahpaşa gibi ülkemin
en özel kurumlarından
birinde öğrenci olmak çok
değerliydi fakat depremden
sonra elimizde ne sosyal
alan kaldı ne kampüs.
Üniversiteyi böyle hayal
etmemiştim. Betonların,
toz toprağın arasında
okumayı istememiştim”
dedi. Bozkurt, derslerin
bazen Cerrahpaşa’da bazen
de Florya’daki Prof. Dr.
Murat Dilmener Acil Durum
Hastanesi’nde yapılmasının
öğrenciler ve hastalar için
ciddi mağduriyet yarattığını
söyleyerek “Eğitim ve sağlık
haklarını almak isteyenler
oradan oraya koşturuyor.
Şimdiye kadar kaba inşaatın
bitmiş olması gerekiyordu,
ama elle tutulur hiçbir şey
yok” ifadelerini kullandı.
İnşaat sürecinin Rönesans
Holding’e verildiği biliniyor
ancak ihale süreci,
planlama detayları ya da
ilerleme takvimine ilişkin
öğrencilere hiçbir bilgi
verilmedi. Arkeolojik kazılar
nedeniyle sürecin aksadığı
belirtildi ama bu gerekçenin
arkasında başka sorunlar
olup olmadığına ilişkin
kamuoyuna bir açıklama
yapılmadı.
A.B., “Biz sadece
muhatap alınmak istiyoruz.
İnşaat neden ilerlemiyor?
Tek sorun arkeolojik alanlar
mı, yoksa başka sebepler mi
var? Hiçbir şey söylenmiyor.
Florya-Cerrahpaşa arasında
ulaşım için bile destek yok”
diye konuştu.
Cerrahpaşa’da 3. yılını
tamamlayan öğrenci
Y.E.A. da kampüsün daha
üniversiteye ilk adım attığı
günden bu yana inşaatla
kuşatıldığını ancak zamanla
en temel alanların bile
yok olduğunu belirterek
“Üniversiteye ilk geldiğimde
de kampüs alanının yarısı
kapalıydı ama oturacak bank,
arkadaşlarla vakit geçirecek
birkaç alan vardı. Şimdi hiçbir
şey yok. Depremden sonra
yemekhanemiz bile yoktu,
bir dönem boyunca çadırda
yemek yedik” ifadelerini
kullandı.
Kendilerine, inşaatın
iki yıl içinde tamamlanacağı
bilgisinin verildiğini
söyleyen ve verilen sözlerin
tutulmadığını belirten Y.E.A.,
“İki buçuk sene geçti, bir çivi
bile çakılmadı desem yeridir.
‘Geçici’ denen çözümler kalıcı
hale geldi” dedi