Bir tiyatro sahnesi
düşünün tek
farkı diyalog yok,
söylenmek istenen dans ile
anlatılıyor. Bir film sahnesi
düşünün ama sessiz sinema
gibi, her kelime dans ile
buluşuyor. Anlatılmak istenen söze
dökülmeden her bir hareketle biz
seyircilere işliyor. Bir modern dans,
bir bale sahnesi, aslında tam olarak
hepsi bir sahnede dansçıların
bedeninde buluşuyor. Ruhumuza
işleyen eser deyim yerindeyse tam
olarak görsel bir meydan okuma!
Dünyaca ünlü Rus koreograf
Boris Eifman bunu başaran nadir
insanlardan biri.
16. Uluslararası İstanbul
Opera ve Bale Festivali,
İstanbul Atatürk Kültür
Merkezi (AKM) Türk Telekom
Opera Salonu’nda sahnelenen
ve Eifman’ın imzasını taşıyan
“Rus Hamlet” balesi ile sona
erdi. St. Petersburg Eifman Balesi
“Rus Hamlet” temsili sonunda
sanatçılar ve sahneye çıkan Eifman
dakikalarca ayakta alkışlandı.
William Shakespeare’in efsanevi
karakteri Hamlet ile I. Pavel
arasındaki çarpıcı benzerlikten
hareketle kurgulanan, Rus tarihinin
en tartışmalı figürlerinden biri
olan Prens I. Pavel’in yaşamından
ilhamla oluşturulan “Rus Hamlet”,
Ludwig Van Beethoven ve Gustav
Mahler’in müzikleri eşliğinde
sahneydi.
Koreograf Eifman, “Rus
Hamlet” performansında, Rus
tarihinin gizemli ve tartışmalı
karakterlerinden biri olan I.
Pavel figürüne odaklanıyor.
Eifman, yapıtının kronolojik
çerçevesini tahtın varisi
olarak Pavel’in hayatıyla
sınırlıyor. Sahnede Pavel
karakterinin şiddet, ihanet ve
yalanlarla kurulmuş dünyayla
trajik yüzleşmesine tanık oluyoruz.
Prens Pavel karakterinin önce
çocukluğuna sonra gençliğine
uzanan yolculuğunu görüyoruz.
Aslında Pavel’in hırsları ve
arzularının arasındaki gidip geldiği
psikolojik anları seyrediyoruz da
diyebiliriz. Yine Hamlet’e gelecek
olursak şu soruyu da sormadan
edemiyoruz: “Olmak
ya da olmamak
işte bütün
mesele
bu.”
ELİFMAN VE ANDREEVA ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU
Festivalde “Anna Karenina”
ve “Rus Hamlet” balelerinin
Rus koreografi Boris Eifman,
önceki gün düzenlenen etkinlikle
İstanbul Devlet Opera ve
Balesi (İDOB) sanatçıları ve
konservatuvar öğrencileriyle
bir araya geldi. Eifman’a, uzun
yıllardır birlikte çalıştığı asistanı
Lyubov Andreeva eşlik etti. Önce
Andreeva’nın eğitmenliğinde
masterclass yapıldı. Ardından
sanatçının biyografi filminin
izlendiği programa, Devlet Opera
ve Balesi Genel Müdürü ve Genel
Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk
de katıldı.
Programda Eifman
öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Eifman yaptığı konuşmada şu
ifadelere yer verdi: “Sanatımızla
bunları izleyicilere aktarmayı,
ruhun tüm inceliklerini araştırıp
izleyiciye iletmeyi hedefliyoruz.
İstanbul’da her temsilden sonra
ayakta alkışlanıyoruz. Türk
izleyicilerimiz demek ki
bizi çok iyi anlıyor. Biz
de onların ruhuna hitap
edebilmişiz. Bu duygu
beni çok mutlu ediyor
ve heyecanlandırıyor. Doğru bir
iş yaptığımızı anlıyoruz. Bale
sanatı öyle bir şey ki yüz kere
duymaktansa bir
kere izlemek
yetiyor.